22 Ekim 2015 Perşembe

Yaz Kızım Yaz...

Uzaklıkları yakın yapan içimizdeki fırtınalar…
Bir kuş uçtu içimden demin.
İçimin uzaklıklarına savruldu

Yağmur bastırdı yine.
Koca Kafa üşümese bari
Eve girmek istemeyecek kadar asi ve özgür
Bazen bir kedi olmak istiyorum ben de Koca Kafa gibi
Özgür, başına buyruk ve açlığa rağmen boyun eğmeyen!

Evet, bir kedi olabilmeyi dilerdim
İstemediğim şeylerden kaçıp gitmek
Belki o zaman daha kolay olurdu.
Canımı sıkan her şeyden bir öteki mahalleye kaçarak kurtulurdum

Nitekim kedi değilim
Bir kedim var ama ben o değilim
Ruhum derinden bir çukur kazıyor
Bilmiyorum yine kimi gömecek…
Gece vakti derin bir ses yankılanıyor
Ruhumun temeline kazılar çakılıyor

Günlerden Perşembe
Geceye karışıyor parmaklarım
Benliğim benim içimde
Bir de beni oluşturan binbir hece

Günlerden Perşembe
İçimdeki ben, yaz diyor kızım…
Yaz diyor
Kalp kıran her ne varsa yaz
Eksileri olmadan fazlasıyla yaz
Adaletsizliği, haksızlığı yaz
Ölümün olduğu bir dünyada
Sevmekten daha önemli bir şeyin
Olmadığını yaz!

Yazdıkça çoğalıyorlar…
Bitmeyen bir kötülük bu dünyanın başına gelen
Bilmiyorum nasıl kurtulunur bu hastalıktan!
Yok ki ilacı...

Bu dünya acıları besleyen bir dünya...
Şairin de dediği gibi
Ne gelir elimizden, insan olmaktan başka!