31 Mart 2010 Çarşamba

BİR DİLEK TUT İKİMİZDEN BAHSEDEN


Sana yalan söyledim ben
Hemde bile bile
Kelimelerimi süsledim, püsledim
Sundum önüne

Söylemem gerekliydi
Yalana sığındım
Çıktı bir kere ağzımdan
Belkide yalnızca kendimi kandırdım

Mutlu musun şimdi?
Hani şu çok sevdiğin “gururun” ve sen
Mutlu musunuz?
Bensiz bir kalbi yaşatıyorken

Gidiyorum diyemem, çoktan gittim
Gidilen yollarım tükendi
Şimdi sensizliği sayıyorum yerimde
Eldeki sıfır eksilere yenildi

Bir dilek tutmanı isterdim bu gece
İçinde beni yaşatan
Sadece sen ve ben
Ruhumuzu yansıtan


İstemezsin bu kadar eminken kendinden
Zorlamayacağım seni bu sefer
Ama sen yine de bir dilek tut istersen
Yalnızca ikimizden bahseden….

Nupelda KARABUĞDAY

26 Mart 2010 Cuma

UNUTTUM YOKLUĞUNU


Çok ilginç,seni arıyordum bugün
Elim telefona gitti bir an
Arayayım dedim “onu” bugün
Sorayım halını hatrını sesini duyayım

Varsın sandım
Unuttum yokluğunu,gittiğini de
Hala aynı yeryüzünü paylaşıyoruz sandım
Sen gitmişsin,ben unutmuşum

Hayalin geldi gözümün önüne
Uzun zamandır sesini duymuyordum
Arayıp sesini duyacaktım
Oysaki ben o sesi 15 yıldır duymuyorum

Ben gerçekten bugün seni arayacaktım
Aklımı kaybetmiyorum umarım
Yokluğunda, varlığını yaşatıyorum
Bu sensizliğe alışamama sendromu sanırım

Daha kaç 15 yıl geçecek ömrümden sensiz?
Kaçıncı 15 yılda yokluğun alışkanlığım olacak?
Ne zaman elim gitmeyecek olmayan telefon numarana?
Söylesene ne zaman alışacağım sensizlikle yaşamaya?

Nupelda KARABUĞDAY

25 Mart 2010 Perşembe

MARTI OLMALIYDIM BEN



Martı olmak isterdim ben
Nereye uçacağını bilmeyen
Bir limandan diğer limana uçup
Özgürlüğe çırpmak isterdim kanatlarımı

İsterdimki iki mavi arasında olayım
Gökyüzü ve denizle sarmalanayım
O zaman üzüntü ve kederden uçarak kaçardım
Rüzgara karşı koyardım belkide

Bembeyaz tüylerim olmalıydı benim
Beyazın saflığını taşımalıydı tüylerim
Bir de günden arta kalanları benimle paylaşan
Balıkçı ağabeyler olmalıydı

Bir vapurun arkasına takılıverirdim
Bir limandan diğer limana eşlik ederdim
İnsanlar izlerdi beni ve elbet olurdu aralarında
Simidini paylaşan iyi kalpliler

Diyorumki bir martı olsaydım keşke
O zaman belki ölmezdi çocuklar ya da yetim kalmazdı
Gagamda zeytin dalı, ülkeme özgürlük dağıtırdım
Ah bir martı olsaydım...

Nupelda KARABUĞDAY

15 Mart 2010 Pazartesi

AKDENİZ SEVECEK SENİ DELİCE


Geriye alabilmek zamanı
Susabilmek usulca
Gösterebilmek aşkı sevdayı
Ne kadar da zor

Bugün görseydim diyorum seni
Gözlerin gözlerime değseydi
Aç kalsaydım susup kalsaydım da
Hani keşke görebilseydim diyorum seni

Zamana yenik düşüp sevebilseydim seni
Gözlerin kaçmasaydı benden
Hani şu en uzaktaki yüreğin varya
Gelebilseydi usulca koynuma

Sussaydık diyorum sussaydık sadece
Gözlerini her kırpışın anlatsaydı sevdayı
Pembeleşen yanakların anlatsaydı
O dudaklar, evet onlar atlatsaydı

Diyorumki seninle kız kulesine karşı
Sıcacık çayımızla simitimizi bölüşebilseydik
Kalbimizi bölüşebilseydik
Ya da eriseydim gözlerinde soğuk havaya inat

Kahkahalarımız çarpışsaydı dalgalara nazır
Gülmekten kramplar girseydi midemize
Sonra kalkıp yürüseydik iskelede
Sanki sonsuz bir meçhuliyete gidercesine

Mümkün değil biliyorum,hayal işte
Zamanı geri alamasamda,kendim için durduruyorum
Susup atıyorum kelimelerimi Akdenize
Artık AKDENİZ sevecek seni delice...
Nupelda KARABUĞDAY

8 Mart 2010 Pazartesi

Kadınlar Günü mü??


8 Mart size ne çağrışım yapar?
Ben söyliyim “Dünya Emekçi Kadınlar Günü”
Yıllarını bir kilim gibi sevdiklerine seren kadınların günü
Hanginiz bu günü hatırlar?

Bugün onların günü
Kocasının dayağına maruz kalanların
Şiddetle tiksindiren adamın koynuna girmek zorunda olanın
Mücadeleci kadınlarımızın günü

Söylesenize 8 Mart kimin neyine
Koskoca 365 günün 1 günü kimin yarar işine
Unutulur mu kalpteki yaralar
Kapanır mı? Kapatılmaya çalışılır mı?

Hayata tutunabilmek için mücadele verirler
Derme çatma evlerde dahi iki kap yemeğe şükrederler
Evinin kadını çocuklarının anasıdırlar
Baştan başa “kadın”dırlar

Bugün Afganistan’daki,Irakta’ki,İran’daki,Türkiye’deki
Sözüm ona “namus” uğruna idama giden kadınların günü
Tecavüze uğrayan,bir mal gibi satılan,el kaldırılan
Yuvayı yuva yapan dünya kadının günü

Aslında feminen yazmak istememiştim
Kadınlara hemcinslerinden bir hediye vermek istemiştim
Sürekli çenesi yüzünden isyan edilen kadının gününde
Bir de vefakarlıklarını göz önünde bulundurmak istemiştim

Siz kutlar mısınız bilmiyorum bugünü ama
Ben bir kadın olarak günümü kutlamıyorum
Bugün benim yasım var
Bugün utanç günüdür!

Bugün kadınlarla ilgili yazılan çizilenlerin rapor günüdür
Bugün her türlü istismara maruz kalıp, sesini çıkartamayan
Sessiz çığlıklar atıp, gözyaşını içine akıtan “kadınların günüdür”
Kutlamayın, sadece hatırlayın,unutmayın...Bugün yas günüdür...!


Nupelda KARABUĞDAY

Şiirimi bitirirken Nazım Hikmet’in şiiirini eklemek istiyorum
Kendim dahil tüm kadınlara armağan olsun...

1 Mart 2010 Pazartesi

Politik Demogoji


Sel oldu bizim buralarda
İnsanlar evsiz kaldı eşyasız kaldı
Sığındıkları 2 göz ev de
Başlarına yıkıldı

Sonra ne mi oldu?
Eline mikrofonu alan konuştu
Kimi mülk-ü amir başkası deyip kurtuldu
Kimi belediyelerde suç buldu

O ona, bu buna derken
“SUÇ” bir top gibi ondan ona atıldı
Sonra da hani şu seferberlik numaraları
Sahte gözyaşları...

Alışık olduğumuz klişe politik demogojiler
Nutuktur gider ağızlarda
Herkes birşeyler söyler
Bilmem kaç kilometre hızla “yapacağızlarda”

Yahu kardeşim bu politikacıların hepsi mi böyle?
Fabrika çıkışı gibi herkesin ağzında aynı cümle
Ne vaadler verilir ne yeminler edilir
Bir de son moda varsa “yakacak yıkacak” verilir

Doğru ya şimdiki moda bu
Verilen sözler yerine bir kaç parça eşya
Kurtarıyor artık durumu
Vatandaşım da sandık başında veriyor oyunu

Küçükken yalan söylediğimde
Annem “senden iyi siyasetçi olur” derdi
O zaman idrak edemezdim sebebini
Şimdi daha iyi anlıyorum annemin ne demek istediğini

Nupelda KARABUĞDAY